Three Quarter-Tone Pieces
Three Quarter-Tone Pieces
(Üç Çeyrekton Parça)
Üçüncü Senfoni’sinin bestelendikten tam 42 yıl sonra 1947
yılında Pulitzer Ödülü’ne layık görülmesi bu durumun göstergelerinden biri
olarak değerlendirilebilir. Ives buna rağmen 1960’ta neredeyse bir kült figür
haline geldi. Sürdürdüğü çok yönlü ve paradoksal yaşama dair çok sayıda kitap
yazıldı, besteleri yaygın bir biçimde icra edildi. Orduda bando şefliği yapan
babası, politonalite, çeyrekton müzik ve müzikte uzam ilişkileri üzerine
oldukça deneyimliydi ve oğluna yalnızca bu tür yenilikler ve Bach’a olan
müzikal ilgisini değil, ama aynı zamanda sınır tanımayan özgür ruhunu da
aşılamıştı. Yine de oğlunun bir solo piyanist olmasını boşuna bekledi; Charles,
solo kariyer yapamayacak kadar utangaç olmanın yanı sıra son derece geniş bir
ilgi alanına sahipti. Connecticut’ta genç bir kilise orgçusu iken, aynı zamanda
iddialı bir tenis, beyzbol ve futbol oyuncusuydu, ama erken yakaladığı ününü
bunlardan çok ilginç ve renkli kişilik özelliklerine borçluydu.
Charles Ives, katı, geleneksel ve akademik müzik eğitiminin
egemen olduğu Yale Üniversitesi’nden zar zor mezun oldu. Burada edindiği
deneyimleri, okuldan sonra kendi müzikal idealleri peşine düşmeyi tercih
ettiğinden pek kullanmadı. Müzikteki kişisel hedefleriyle kabul görmüş
performans pratikleri arasındaki uçurumu farkedip kabullendiğinde ise nihai
kararını verdi: Profesyonel bir müzisyen olmayı reddederek, sigortacılık
mesleğini seçti, artık yalnızca boş zamanlarında beste yapacaktı. Kurduğu
sigorta şirketi ‘Ives&Merck’, alanında ülkenin en büyük ve en başarılı
firmalarından biri haline geldi.
1923 yılında kendine bir sigorta şirketi arayan Fransız
piyanist E. Robert Schmitz’la tanıştı.
Ives’i ‘Quarter Tone Pieces’ isimli eserini tamamlamaya ikna
eden de Schmitz’ti. İki müzisyen kısa sürede yakın dost oldu ve aşağı yukarı
aynı dönemlerde de Ives’in müziği çoşkulu bir dinleyici topluluğu bulmaya
başladı.